Anlatacağı bir olayı, bir sorunu, sevdiği bir anıyı kim karşısındakine etkili bir şekilde anlatmak istemez ki? Yazdıklarımızla, söylediklerimizle, ürettiğimiz şeylerle aslında hepimiz bu hayatta bir iz bırakmak istiyoruz. Peki ama bunu etkili bir şekilde nasıl yapabiliriz?
Cevabını bulmak için Burcu Yularcı ve Sezen Çiftçi’nin birlikte verdiği eğitime katıldım. Adı: Hikaye Atölyesi. Atölye ismini görünce aklınıza yahu hikaye anlatmakta ne var? Boşu boşuna zaman kaybı diye aklınızdan geçiriyorsanız yanılıyorsunuz. Bir kere her şeyden önce sahnenin tozunu yuttum! Sonra, atölyeden kendi sınırlarını zorlayan ve birçok engelini aşan birisi olarak ayrıldım. Çok öğretici ve inanılmaz keyifli bir gün geçirdim.
Atölyenin amacı, etrafımıza vermek istediğimiz mesajları ve anlatmak istediğimiz duygularımızı kalıcı bir biçimde ifade edebilmek. Hikaye atölyesi, anlatacağımız her ne ise önce mesajının ne olduğu düşünmemizi, ardından aktarım yollarını (beden dili, duygu aktarımı, dil, mekanı etkin kullanma vb. ) bulmamızın önemini bir kez daha bana ispatladı. İlk fırsatta bu deneyimi siz de yaşayın. Burcu Yularcı’nın atölye çalışmalarını takip edin.
Unutmayın! Güçlü ifadelerle anlatılan her şey kalıcı oluyor.